Konuşmayı Nasıl Eğlenceli Hale Getirebilirsiniz?

Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en iyi şekilde almalarını ve sizi sıkılmadan dinleyebilmelerini istiyorsanız sıkıcı bir anlatımdan tamamen kaçınmalısınız. Konuşmanızı eğlenceli hale getirmek için dikkat etmeniz gerekenleri derlediğimiz bu yazımızı keyifle okumanız dileğiyle.

Kürsü, kimileri için fazlasıyla cezbedicidir. Nasıl ki tel üstünde cambazlık etmeye ne kadar yetenekleri uygun değillerse söz söylemeye de o kadar yetenekli olmayan yüzlerce kimse konuşma dedikleri saçmaları zorla halka dinletmeye uğraşırlar. Hemen her şehrin yavan, can sıkıcı, nefes almadan söz söyleyen, dinleyicileri katleden böyle acemi konuşmacıları vardır. Genelde bu adamlar ya belediye meclisi üyeleridir, ya belediye başkanlarıdır, yahut da parlemento üyeleridir. Resmi sıfatları onlara genel toplantıların ızdırabı olma hakkını vermiştir.

Bunlar birçok toplantıyı katletmişlerdir. Nerede parlayan bir heyecan, bir coşku görürlerse, bu can sıkıcı adamlar gelirler ve ateş nasıl ıslak bir örtüyle hemen söndürülürse, bunlar da ellerinden gelen soğuklukla onu yaparlar.

Her değerli ve milli hareket; başından itibaren, belki amaçları iyi, fakat söyleyiş tarzları çok kötü olan bu yavan konuşmacılardan mutlaka korunmalıdır. Can sıkıcılık ve lüzumsuz kelime kalabalığı hiçbir zaman affolunmaz, Bunlar herhangi bir harekette hizmet alırlarsa oraya zarar verirler.

Hele zamanımızdaki gibi birçok hayati sorunların dile getirildiği toplantılarda resmî sıfat ve görevleri ne olursa olsun, böyle can sıkıcı konuşmacılara izin vermemelidir.

Etkili bir konuşma için konuşmanızın eğlenceli olmasının yanı sıra dinleyicileri ikna edebilmesi de gerekir. sayginnlp.com/dinleyiciler-nasil-ikna-edilir/ yazımızı okuyarak bu konuda daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Konuşma Nasıl Eğlenceli Hale Getirilir?

Etkili Konuşma Eğlenceli Konuşmadır

Eğer toplantı zaten bir eğlence içinse veya ortak faydada birleşilen bir konu etrafında konuşuluyorsa artık o zaman bu unsura gerek kalmaz.

Bir düğünde, bir serginin açılış gününde, madalya töreninde, kısacası başlı başına bir olay olan toplantılarda, konuşma aslında ikincil önemdedir. Onun için eğlendirici bir unsura da ihtiyaç yoktur. Böyle eğlendirici bir unsurun eklenmesi çok yeni, güncel bir ihtiyaç olmuştur. Eski nesillerin yaşadıkları basit ve heyecansız devirlerde bunlara gerek yoktu. Fakat bugün bunsuz olamıyor.

Üç saat süren konuşmaların zamanı artık şimdi geçmiştir. Biz şimdi sinema, tiyatro, radyo, günlük gazete, tren, vapur, uçak devrinde yaşıyoruz. Hayat birdenbire çabuk, gergin ve canlı oldu. Olaylar masalları, efsaneleri, yarı yolda bırakarak aştı. İnsanlar artık eskisi gibi aptal, sabırlı, yavaş kavrayan kimseler değildir. Canlı, yerinde duramaz, sinirli, gergin oldular.

Eğer kitlenin dikkatini çekmek ve bunu sürdürmek istiyorsanız, diğer yüzlerce cazip şeylerle de yarışa girmeye mecbursunuz. Söz söyleme sanatını tamamen bilmelisiniz. Yoksa hayatta bir mevki sahibi olmayı ve onu korumayı başaramazsınız. Biz yeni bir zamanda yaşıyoruz. Soyut konulardan bahseden kör ve aksak karalamalardan oluşmuş, modası geçmiş konuşmalar bu gün, tıpkı tahta sapan ve harman döveni gibi eskimiştir.

Kelimeleri kazanılmış birer savaş gibi olan ve kaderimizi ellerine alarak bizi idare eden yeni önderlerin kitleyi nasıl çektiklerini, nasıl tuttuklarını, nasıl sarstıklarını ve nasıl ikna ettiklerini görmüşsünüzdür.

Konuşmanın etkili olmabilmesi için iyi bir şekilde bitirilmesi kadar konuşmaya nasıl başlandığı da önemlidir. Etkili bir konuşmaya nasıl başlanması gerektiğini öğrenmek için sayginnlp.com/etkili-bir-konusmaya-nasil-baslanmali/ yazımıza mutlaka okuyun.

Etkili Konuşma için Olaylardan Yararlanın

Olaylardan bahsetmeksizin konuşma yapılamaz. Ama şuna dikkat etmelisiniz ki bu olaylar yalnız çıplak birer olay olarak halka sunulamaz. Bunlar geliştirilmeli, süslenmeli, yaldızlanmalı, boyanmalı ve canlandırılmalı… Bir olayın altın külçesini keşfetmek yeterli değildir. Dinleyicilerinize vermeden önce siz bu külçeyi eritmelisiniz, onu ya bir iğne, ya bir kol düğmesi şekline sokmalısınız.

Başka bir örnek daha verelim: Olaylar tek başına kuru ekmek gibidir. Besleyicidir. Fakat tatsızdır. Onu zevkle yedirebilmek için reçelle, etle, zeytinle veya buna benzer bir katıkla beraber vermelidir. Size orijinal bir konuşmacı olma şöhretini sağlayan sırf olaylar değil; olayları süsleyerek onlardan neler çıkarabildiklerinizdir.

Eğer biz bir konuşmacı hakkında “Ne söylediğinin önemi yok, fakat nasıl söylüyor?” dersek, bu büyük bir iltifat sayılmalıdır, çünkü böylelikle konuşmacının teknik gücünü en iyi tarafından göstermiş oluruz. Olayları olduğu gibi anlatmak herkesin yapabildiği bir şeydir. Fakat onlardan ne şekilde faydalanmak gerektiği bilinmelidir? Onları iyi ve yerinde kullanabilmek asıl önemli meseledir.

Mizah Konusunda Kendinizi Geliştirin

Mizaha önem veriniz. Çünkü mizah; dünyanın en etkili araçlarından biridir. Yaşam savaşında çok keskin ve etkili bir silahtır. Mizah; hemen hemen herkes üzerinde etki yapar. Mizahtan etkilenmeyeceklerin sayısı bahse değmeyecek kadar azdır. Bütün dünya gülmeyi sever. Mizah bir güçtür. Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar gibi tamamen basın tarafından yönetilen milletlerde; ne yapmak istediğini bilen usta ve zeki bir karikatüristin kaleminden daha kuvvetli bir silah yoktur. Karikatür bazı bakanları ve kabineleri devirmiştir. Çok defa iyi bir nükte, eğlenceli bir afiş, şen bir resim bütün seçimleri kazanmış veya hükümetin politikasını değiştirmiştir.

Mizah güçten daha fazlası demektir. Zorlayıcı bir etkidir. Halkın genel fikrini olaylarla düzenler, olaylar ve mantıkla yola gelmeyen insanları yakalar. Mizah dinleyicileri hassas bir hale getirir. Mizah bir tür merhemdir. Tutukluğa engel olur ve düşünce tekerleğinin çabuk ve kolay dönmesine yardım eder. Makine için yağ ne ise, dinleyicilere bir şey öğretmek için de mizah odur.

Etkili bir konuşmanın öncesinde mutlaka hazırlık yapmalısınız. İyi bir konuşmacı, konuşmasını etkili hale getirmek için ön hazırlık yapmalıdır. Etkili bir konuşma için ön hazırlık teknikleri yazımızı okuyarak bu konuda daha çok bilgiye sahip olabilirsiniz.

Gergin ve kötü bir durum; mizahla en iyi ve en uygun şekilde yok edilebilir. Dinleyiciler en önemli anında bir mizah için zihninde yer ayıran konuşmacıyı çok takdir ederler. Pek tabiidir ki, mizah da kendi sınırında kalmalıdır.

Mizah olsun diye mizah kullanılmamalıdır. Konuşmacı; hiçbir zaman bir karikatürist olmamalıdır. Eğer konuşmacı mizahi ciddi amaçlar için kullanmasını bilen bir adam gücündeyse istediği kadar mizah kullanabilir.

Anlatabileceğiniz Fıkralarınız Olsun

Konuşmanıza eğlence katabilmek için fıkralardan yararlanabilirsiniz. Genelde alaylı bir cümle bütün bir fıkradan daha iyidir. Çünkü bir fıkra, konuşmanın esasına uygun olmayan birçok cümleyle doludur. Fakat mizahlı bir cümle ile, zaman kaybetmeden, konuşmanın amacına doğru ilerlemek mümkündür.
Buna rağmen ziyafet konuşmalarında ve siyasi toplantılardaki sözlerde iyi bir fıkranın faydası inkar edilemez.

Yalnız bu fıkra yepyeni olmalıdır. Birçok defa anlatılarak ıcığı ıcığı çıkmış iki İngiliz, bir Fransız, bir Türk veyahut kaynana hikayeleri gibi eski fıkralar anlatılmaktansa, hiçbir şey söylememek daha iyidir. Fıkra duruma uygun olmalıdır. Bir konuşmanın içerisine zorla sıkıştırılmış bir fıkra ne kadar gülünç ve eğlendirici olursa olsun konuşmayı sahteleştirir. Etkisini azaltır.

Fıkra kısa olmalıdır. Uzun uzadıya can sıkıcı bir hikaye anlatmak zevksizliktir. Fıkralar bir iki kısa ve kıvrak cümleyle sona ermelidir. Dinleyicileri, gereksiz ayrıntıyla boğarak fıkrayı uzatmamalıdır.

Hayal Gücünüzden Yararlanın

Ne kadar pratik ve ne kadar istatistikle hareket etmeye alışık olursanız olunuz, o oranda roman ve şiir okumalı ve o oranda sinema ve tiyatro görmelisiniz. Ancak son yıllarda psikologlar bize, hayali ve üretken bir güç olarak değer verilmesi gerektiğini bildirmişlerdir. Hayal bize; yapılması mümkün olan en iyi şeyleri gösterir. Hayal; rehberleri, kaşifleri, işbaşındakileri, teşkilatçıları yönetir, onlara yol gösterir.

Konuşmanızda Tasvir ve Benzetmeler Kullanın

Her dilin büyük bir kısmı, tasvir edici kelimelerle kurulmuştur. Eğer biz herhangi bir dilin şiir ve nesrindeki tasvir edici kelimeleri incelemezsek o dilin inceliklerini ve karakterini iyice anlayamayız. Mesela “Halı tezgahları” dediğimiz zaman bu kelime elle halı dokuyan kadınların ve çocukların çalıştığı bir yeri, hatta bugün fabrika dediğimiz makinelerle dolu bir yeri hatırlatmıyor mu, onu gözümüzün önünde hemen canlandırmıyor mu? “Eğitim” kelimesi herhangi bir canlının ruhundaki ilerleyişi hatıra getirmiyor mu?

Biz, dilin bu tasvir edici canlı gücünden hiçbir zaman uzak kalamayız. Ve kalmamıza da bir sebep yoktur. Aksine kendimize özel tasvir edici kelimeler bulmak yolundaki yeteneğimizi geliştirmeliyiz. Bu da tasvir edici kelimelerle dolu yazıları çok okumakla mümkündür.

Büyük konuşmaların hemen hepsinin sonunu böyle mecaz ve istiarelerle, tasvir edici kelimelerle dolu cümleler oluşturur.

Sadece Söylemeyin, Yaşatın

Dinleyiciler, söz söyleyen adamın bir şey yaptığını görmeyi severler. Halk konuşmayı adeta gözüyle görmeyi de ister. Göz ve kulakla aynı zamanda beyne giren bir fikir iki kat etkili olur. Henry Ward Beecher zencilerin esareti aleyhindeki meşhur konuşmasını söylerken sahnede kaçak bir zenci kızını yanına almıştı. Bu kızın boynunda ağır bir zincir vardı. Beecher konuşmasının sonunda; “Biz şimdi bu zinciri zavallı kızcağızın boynuna perçinleyelim mi, yoksa söküp atalım mi?” diye bağırdı. Uç bin ses “Söküp atalım.. söküp atalım!” diye çınladı. Beecher zinciri kızın boynundan söküp havaya kaldırdı ve fırlatıp yere attı. Bu, dinleyiciler üzerinde bir elektrik şoku etkisi yapmıştı.

Dinleyicilerinizin sayısı çoksa ve siz onları coşturmak istiyorsanız kesinlikle bir şey göstermeli veya bir hareket yapmalısınız. Birçok kimse kulaklarıyla bir söz işitmekten çok, gözleriyle bir şey görürse daha fazla harekete gelir. Ve gördükleri şeyleri işittiklerinden daha uzun zaman hatırlarında tutar. Eğer siz bir defa gördüğünüz tiyatro piyesini hatırlamak isterseniz, artistin ne söylediğinden ziyade ne yaptığını kolaylıkla gözünüzün önüne getirebilirsiniz.

Onun için; yeterli derecede ustalaştıktan ve kendinize güveniniz olduktan sonra, konuşmanıza bir de hareket ve olay görebilirsiniz. Bir olay bir cümleden daha ikna edici ve daha etkilidir.