Öğrenciler için Yazılı Anlatımı Geliştirme Teknikleri

Öğrenciler için yazılı anlatım becerisini geliştirmek son derece önemlidir. Bütün akademik hayatımız boyunca gerekli olan yazılı anlatım teknikleri öğrenciler için ders başarısı konusunda ciddi faydalar sağlamaktadır. Bu yazımızda öğrenciler için yazılı anlatımı geliştirme teknikleri üzerinde duracağız.

Öğrenciler için Yazılı Anlatım Neden Önemlidir?

Yazma, duygu ve düşüncelerin başkalarına aktarılmasında kullanılan başlıca anlatım yöntemlerinden birisidir. Bir aktarma aracı olması, öğrenci açısından, yazmanın önemini daha çok artırmaktadır. Nitekim, özellikle araştırma ve ödevlerin hazırlanmasında, yazıyla anlatma konusu ayrı bir önem kazanmaktadır.

Yazılı Anlatım Nasıl Geliştirilir?

Anlatım; duygu, düşünce ve olguların başkalarına aktarılmasıdır. Bu aktarmanın yazı ile yapılanına “yazılı anlatım” denir.

Hangi biçimde ve hangi amaçla yazılırsa yazılsın, yazılı anlatımın temel amacı; okuyucuya, belli bir konuda, belirli bir haber mesaj iletmektir. Toplumsal bir çevrede yaşaması, düşünen bir varlık olarak insanı, çevresi ile etkileşime iter. Başlangıçta, konuşma ile ortaya çıkan etkileşim, giderek, yazmaya yönelir.

Yazılı anlatım günlük yaşantımızda konuşmadan sonra en çok başvurduğumuz bir anlatım biçimidir. Bu anlatım biçiminde başarılı olabilmek için kültürel birikim ve dilin güçlü olarak kullanılması gerekir. Kültürel birikim, bireyin gördüğü öğrenim düzeyi, yaşadığı çevre, yaşam anlayışı, gözlem ve inceleme yeteneği, tartışma-eleştirme gücü ve okuma yeterliği ile doğrudan ilgili ve bir anlamda bütün bunların toplamıdır.

Yazı başkaları ile ilişki kurmanın bir yoludur. Bu yönüyle yazılı anlatım bireyin çevresinde bulunan insanlar ile ilişki kurmasında, duygu ve düşüncelerini başkalarına aktarmasında bir araç durumundadır. Bu aracın etkili olarak kullanılabilmesi, bu anlatım türüne başvuracak bir kimsenin, yazılı anlatım tekniklerini çok iyi bilmesini gerektirir.

Öğrenciler için yazı yazma tekniği kadar not alma tekniği de önemlidir. Eğer isterseniz öğrenciler için not alma teknikleri yazımıza göz atabilirsiniz.

Yazım Konusu Nasıl Sınırlandırılır?

Yazılı anlatım, konunun, birbirine bağlı ve düzenli bir içerik sıralamasını öngörür, Ancak, her şeyden önce, anlatım konusunun belirlenmesi gerekir. Anlatımda üzerinde durulacak olay, düşünce, durum ya da sorunların iç içe ya da yalın olarak her biri konuyu oluşturur. Konu saptama ya da seçme, genellikle, yazıyı yazacak olanın isteği dışında belirlenir. Nitekim, öğretmenin belirli bir derste verdiği ödev konusunu, öğrencinin değiştirme gücü yoktur. Okulda yazılı anlatım gerektiren pek çok konu öğrencinin isteği dışında belirlenmektedir.

Bununla birlikte, kimi konular, öğrenciye, sınırlarını kendi bağına belirleyerek düzenleme olanağı verirler. Bu noktada, öğrencilerin genellikle, sınırlarının saptanması ve içeriğin belirlenmesi kendilerine bırakılmış olan ödev türündeki yazılı anlatımlarda, “yaratıcılıklarını kullanma tembelliğine düştükleri “ burada belirtilmelidir.

Yazılı anlatımda öğrencilerin içine düştükleri yanılgıların en önemlilerinden birisi, konunun sınırlandırılamamasıdır. Sınırlandırma, konunun hangi yönleriyle ve ne tür özellikleriyle ele alınıp yazılacağını vurgulamaktadır. Genel başlıklı konular çoğunlukla soyutturlar. Bunlar başlı başına yazılı anlatım konusu olamazlar. Örneğin; eğitim, kalkınma, tiyatro, müzik, Atatürk, kentleşme, başarı, vb. konular bu özelliktedir.

Belirli sınırlamaları olmayan bir yazılı anlatımın, konu hakkında yeterli bilgi vermesi ve okuyucuyu etkilemesi düşünülemez. Konuda bir sınırlandırmaya gidilmemesi, anlatımda daldan dala atlama, açıklama ve kanıtlamaya dayanmayan genellemeler, inandırma güçlüğü ve anlatım kısırlığı yaratır. Öyle olunca yazılı anlatımı hazırlayan, birkaç paragraftan sonra, “ne yazacağın” ve “nasıl yazacağın” şaşırır ve sonuçta yapılan iş, başarısız bir anlatma dönüşür.

Anlatım konusunun sınırlandırılması okuyucunun konuya ilişkin bilgi düzeyi, yazılması düşünülen konunun kısa ya da uzun olup olmayacağı ve yazma süresi dikkate alınarak yapılır. Gerçekte, konunun sınırlandırılması, yazma kolaylığı ve yazmada akıcılık sağlayan en büyük etkenlerden birisidir.

Öğrencilik hayatında en çok öğrenmeyi kolaylaştıran tekniklere ihtiyaç duyarız. Eğer isterseniz sayginnlp.com/ogrenme-ve-animsamayi-kolaylastiran-teknikler/ yazımızı okuyabilir ve bu konuda detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Yukarıda verdiğimiz sınırlandırılmamış konu başlıklarından “eğitim”i ele alalım. Sınıfta bir ders süresince öğretmenin yazılmasını istediği bir kompozisyon için düşünüldüğünde, konu başlık düzeyinde bir adım daha sınırlandırılmak istenirse; “eğitimin toplumsal gelişmeye etkileri”, “eğitim ve ulusal kalkınma”, “eğitim ve iletişim”, “eğitimin amaçlar”, “teknoloji eğitimi” gibi eğitimin ana konusu ile ilgili bir çok alt konu sınırlamasına gidilebilir. İstenirse bu başlıklar daha da alt sınırlamalara götürülebilir. Bunlar arasında, “eğitimin amaçları” ile ilgili örnek üzerinde ele alındığında; “eğitimin toplumsal amaçları”, “eğitimin ekonomik amaçlar”, “eğitimin bireysel amaçlar”, vb. türde ayrıntılara gidilebilir.

Yazıda Ana Düşünce Nasıl Belirlenir?

Yazılı anlatımda ilk adım, konunun seçilip sınırlandırılması; ikinci adım ise, sınırlandırılan konunun belli bir görüş açısından ele alınmasıdır. Bu görüş açısını belirlemek için her şeyden önce ana düşüncenin ne olduğunu belirlemek gerekir. Ana düşünce; sizin, yazdığınız yazıda okuyucuya anlatmak istediğiniz asıl düşüncedir. Başka bir deyişle, ana düşünce sizi yazmaya iten asıl amaçtır.

Ana düşünce açık seçik belirlenmeden yazmaya başlamak, yazmanın “neden” ve “niçin” yapıldığının bilinmemesi demektir, Ana düşünce, bütün yazılı anlatımın belirli bir yörüngede oluştuğu düşüncedir. Ana düşünce olmadan yazılan yazı, “başı ve sonu belli olmayan” yazıdır. Yazmada önemli olan, anlatılmak istenen ana düşüncenin önceden saptanması ve ana düşünceye bağı kurgunun buna göre yapılmasıdır. Yazma işi açık ve aydınlık düşünmeyle, bunun için de yazılacakların insanın kafasında belirlenmesiyle başlar.

Yazının Ana Düşüncesi ve Planının Belirlenmesi

Yazılmak istenen şeyin belirsiz, bulanık ve karışık olması, çoğu öğrencide karşılaşıldığı gibi derli toplu yazı yazmayı engelleyen başlıca etkendir. Konu ne olursa olsun her konunun bir ana düşüncesi vardır. Konu ile ana düşünce birbirine karıştırılmamalıdır. Yazılı anlatım için bir olay, duygu, düşünce, sorun, vb.den her biri bir konudur. Oysa ana düşünce, başlangıçta da belirtildiği gibi, bir konu üzerinde karşı tarafa iletilmek istenen temel düşüncedir.

Yazının amacı ile ana düşünce uyum içinde olmalıdır. Başka bir deyişle, yazıdan anlatılmak istenen en yalın ve anlaşılır biçimde açık seçik ortaya konulmalıdır. Ana düşünceyi yardımcı düşüncelerle güçlendirmek, kanıtlamak ve desteklemek yazılı anlatımın etkililiğini arttırır. Yazılı anlatımda, ana düşünce, bir tümce olarak anlamlandırılabilmelidir. Bu tümcenin, yazıyı yazacak olanın düşünceleri arasında ilgi ve bağıntı kurup yazıda bir bütünlük sağlayabilmesi için, şu özellikleri taşıması gerekir:

  1. Ana düşünce bir konu değil, bir düşünce olmalıdır. Başka bir deyişle, ana düşünce belirli bir yargıyı dile getirmelidir.
  2. Ana düşünce anlaşılır olmalı, yanlış bir anlamaya yol açmamalıdır.
  3. Ana düşünce açıklama yapmaya, örnek vermeye, karşılaştırmalara, nedenleri belirtmeye, etki ve sonuçları göstermeye yardımcı olacak bir özellikte bulunmalıdır.

Yazı Planı Nasıl Belirlenir?

Yazılı anlatımda bilgi toplamaya girişmeden önce, bilgi toplama işini “keyfilikten” kurtarmak için, belirli bir yazı planı yapılması gerekir. Plan, konu üzerinde ve ana düşünceye bağlı olmak üzere bilinenlerden yola çıkılarak gerçekleştirilir. Bu, ilk anda, yazılı anlatımın bir bakıma kaba içeriğinin belirlenmesi biçiminde yapılır. Bu belirleme bir kez yapıldıktan sonra artık bütün bilgi toplamalar yazı planındaki bilinmeyenlere yönelik olacaktır. Hiç kuşkusuz bu tür bir ön plan çok esnektir ve her an yeni bilgilere ulaşıldıkça değiştirilmeye ve geliştirilmeye açık olmak durumundadır.

Yazılı anlatımda, anlatım içeriğinin planlanması, anlatım bütünlüğünü sağlama ve etkililiği artırmaya yardımcı olur. Plan, anlatım içeriğini geliştirmede başlıca yol göstericidir. Planın hazırlanması yazının ana düşüncesine bağlı olmak üzere, bunu destekleyecek yardımcı düşüncelerle birlikte geliştirilir. Yazılı anlatım planı, toplanacak bilginin neler olduğunu göstermenin yanında; bu plana bağlı olarak hazırlanacak bilgi toplama planı da ne tür bilgilerin, nerelerden yararlanılarak sağlanacağını belirlemeye yardımcı olur.
Yazılı anlatımda planın hazırlanması, yazıda yer verilecek olan bilgi ve düşünceler dikkate alınarak, bunların gruplandırılması sonucu elde edilecek anlatım kümelerine göre yapılır.

Bunun için yazı planı ya tümceler biçiminde ya da sözcük ve sözcük grupları biçiminde olur ki ikincisinin yeğlenmesi uygulamada daha pratiktir. Tümceler ile yapılacak planda, her bilgi ve düşünce kümesi kısa bir tümce olarak gösterilir. Sözcük ve sözcük grupları biçiminde yapılan planda ise her bilgi kümesi belirli sözcüklerle anlamlandırılır. Anlatım planı belirli bölüm ve alt bölümlerden kurulur. Bu durum bilgi kümeleri arasındaki bağlantı ve gelişme yolunu görmemize yardımcı olur.

Anlatım için Gerekli Bilgiler Nasıl Düzenlenir?

Bilgi toplama ve toplanan bilgileri düzenleme; yazılı anlatım konusunun saptanıp sınırlandırılması, ana düşüncenin belirlenmesi ve anlatım planının taslak olarak hazırlanmasından sonra gelen dördüncü aşamadır.
Bilgi toplama yazı için gerekli ve ona içerik kazandıracak olan bir işlemdir. Bu aşamada yazılı anlatımın gereği olan bilgiler çeşitli yollardan sağlanmaya çalışılır. Bazı konularda bilgi toplama bir ön incelemeyi gerektirebilir. Bunun için başkalarıyla görüşme, kimi olguları gözlemleme ya da başkalarının konuyla ilgili anket, test gibi araçlar yardımıyla görüşlerini alma gereği ortaya çıkabilir. Bunun yani sıra konu ile ilgili kitap, dergi ve gazetelerin incelenip, okunması da gerekli olabilir. Bazı konular ise salt bireyin daha önceki yaşantılarına, bu yaşantıları sırasında öğrendiği ya da geliştirdiği bilgi, beceri, tavır ve alışkanlıklarına yönelik olabilir.

Öğrencilerin okul çalışmalarıyla ilgili yapacakları yazılı anlatımlar için gerekli olan bilgilerin çoğunluğu, “kitaplık incelemesini” gerektirir. Bunun için, aranılan konu ile ilgili olmak üzere, ders kitapları, yardımcı ve kaynak kitaplar, ansiklopediler, sözlükler, vb.den yararlanılabilir.

Bilgi toplama aşamasında elde edilen veriler hazırlanacak yazıda kullanılmak için not alınır. Yazılı anlatımda kullanılacak bilgilerin kendi aralarında düzenlenmeleri, işte bu alınan notlara göre yapılır. Bilgilerin düzenlenmesi demek; daha önce toplanmış olan bilgilerin, dağınıklık ve karışıklıktan kurtarılıp, yazılı anlatım planına göre kendi aralarında gruplandırılarak birbirleri ile ilişkilendirilmeleri, demektir.

Toplanan bilgiler düzenlenirken, bunlar önem derecelerine göre tek tek elden geçirilerek, benzer nitelikli bilgiler kendi aralananda kümelendirilirler. Bu aşamada bilgi kümeleri içinde o kümeyle ilgili olmayan bilgiler ayıklanırlar. Böylece bilgi ve düşüncelerde birlik sağlanmış olur. Ancak bu yeterli değildir.

Kendi içlerinde gruplandırılan bilgi kümelerinin birbirleri ile de ilişkilendirilmesi gerekir. Bu da her bir bilgi kümesinin ana düşünceyle bağıntısı sağlanarak yapılır. Bu sırada ana düşünceyle ilgisi olmayan bilgi kümeleri elenirler. Bu ikinci düzenleme, bilgi kümelerinin ana düşünceye bağlı bir birlik oluşturmalarını sağlar.

Bilgilerin düzenlenmesi yalnızca bilgi kümeleri arasında birliğin sağlanmasıyla gerçekleşmez. Aynı zamanda yazılı anlatımda kullanılacak bütün bilgi ve düşüncelerin birbirleri ile zincirleme bir bağıntısının da kurulması gerekir. Yazıda akıcılık için bu bir zorunluluktur. Akıcı olmayan bir yazının okunması okuyucu açısından isteksizlik, belirsizlik ve bilgileri zihinde düzenlemede karışıklık yaratır.

Yazıda bütünlük sağlamanın yollarından birisi, tümceler arasında dil ve düşünüş yönünden birlik ve gelişme kurmak; öteki ise, bilgi ve düşünceler arasında daha öncekilerle ilgi ve bağıntı kurmaktır. Bilgi ve düşünce kümeleri arasındaki birlik ve bütünlüğün kurulmasında yazı planından etkili olarak yararlanılmalıdır. Çünkü, yazı planı hangi tür bilgilerin nerede kullanılacağı, bilgi kümeleri arasındaki geçişler ve bilgilerin ana düşünce çerçevesinde dizilmesinde başlıca yol göstericidir. Plan, eldeki bilgilerin bütününü görme ve içeriğe katma olanağını sağlar.

Oğuz Bal

Share
Published by
Oğuz Bal

Recent Posts

Üslup Çeşitleri ve Doğru Üslup Belirlemenin Önemi

Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…

4 yıl ago

Konuşmayı Nasıl Eğlenceli Hale Getirebilirsiniz?

Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…

4 yıl ago

Dinleyiciler Nasıl İkna Edilir?

Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…

4 yıl ago

Yöneticiler için Zaman Yönetimi Teknikleri

Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…

4 yıl ago

Etkili Bir Konuşmaya Nasıl Başlanmalı?

Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…

4 yıl ago

Etkili Bir Konuşmaya Nasıl Hazırlık Yapılır?

Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…

4 yıl ago