Sınav Başarısı için Öğrencinin Kaygı Düzeyi Nasıl Olmalı?

Yaşadığımız hayattan zevk ve tad alınabilmesi için mutlaka bir miktar kaygıya ve endişeye ihtiyaç vardır. Bu nedenle insanın yaşamından kaygıyı silmek yerine, kaygıya yenik düşmeden ve yaşanılan kaygıyı belli bir düzeyde tutarak, kaygıdan güç ve hız almak gerekiyor. Zihinsel ve bedensel düzeyde yoğun biçimde yaşanan kaygı, öğrencinin çalıştığı konuya yoğunlaşmasını engellediği gibi, öğrenme ve hatırlamasını da güçleştirir.

Orta düzey dediğimiz normal düzeydeki kaygı, öğrencinin isteğini arttırır, karar aldırır, hedefleri doğrultusunda enerji üretir ve bu enerjiyi kullanarak performansını ve dolayısıyla başarısını artırır. Kaygının yaşanmaması ise öğrencide çalışma isteğini köreltir. Çalışma isteğinin olmadığı durumlardan da genellikle bir sonuç alınamaz.

Orta düzey ya da olumlu kaygı düzeyi dediğimiz düzey, her öğrenci için farklı olmakla birlikte, önemli olan öğrenciyi kesintisiz ve etkin çalışma içerisinde tutabilen kaygı düzeyidir. Asıl mesele sağlanan bu kaygı düzeyinin sürdürülmesidir.

Sınav Kaygısının Başarıya Etkisi Var mı?

Bilimsel araştırma sonuçlarına göre, normal (orta) düzeyin üzerine çıkan kaygı düzeyi, öğrenme motivasyonunu düşürür. Vücudumuzda fazla miktarda olan adrenalin, gerginlik ve kaygı sırasında beyinde öğrenmeyi güçleştiren etkenlerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Öğrenme işlemi için gerekli protein zincirlerinin kurulmasını engeller. Gerginliğin ve kaygının damarlarda daralmaya sebep olarak öğrenmenin olumsuz olarak etkilenmesinin sebebi, hücrelerin kapasitelerini yeterince kullanamamalarıdır.

Yüksek kaygı yaşayan öğrenci, çalışmak için gerekli enerjiyi kaygıyla tüketir ve gerçek performansının çok altında bir başarı sergiler. Sınava da aynı kaygı taşınacak olursa, öğrenci bedensel tepkilerini kontrol edemeyecek, hatırlayamadığı sorular karşısında paniğe kapılacak, dikkatini yoğunlaştırıp doğru düşünemeyecektir. Sonuçta bildiği soruları da yapamayacak veya yanlış kodlama yapacaktır.
Kaygı ile öğrenme arasındaki ilişkiyi göstermek açısından farklı kategorilerden öğrencilerin görüşlerini sunmak istiyoruz:

Sınav Kaygısı Yaşayan Öğrenciler Neler Düşünüyor?

  • “Deneme sınavlarında zihnimin ilgisiz konulara kaydığını hissediyorum.”
  • ” LGS’den önce zihnim adeta durdu.”
  • “2019 TYT/ AYT öncesinde olumsuz düşüncelerle peşin yenilgi yaşadım. “
  • ” TYT/ AYT deneme sınavlarından sonra genellikle yaptıklarımdan daha iyisini evde yaptığımı gördüm”.
  • “Sınavlarda dikkatimin çok dağıldığını fark ediyorum.”
  • “Yazılı sınavlarına ne kadar çok çalışırsam o kadar karıştırıyorum.”
  • “Çalışmasam mı acaba?”
  • “Eğer sınavlara tek başıma girsem daha başarılı olurum.”
  • “Sınavlarda bildiklerimi unutacak kadar heyecanlanıyorum”

Kaygıyı Hangi Durumlar Tetikliyor?

Kaygıyı tetikleyen durumlara geçmeden önce ilginç bir araştırma sonucunu size aktarmak istiyorum. Bu araştırmaya göre, kaygı duyduğumuz şeylerin;

  • % 40’ının hiç gerçekleşmediği,
  • % 30′ unun geçmişte kaldığı,
  • % 12′ sinin başkalarıyla ilgili ve bizi hiç ilgilendirmeyen işler olduğu,
  • % 10 unun hayal ürünü şeyler olduğu,
  • Yalnızca % 8’inin kaygılanmaya değer şeyler olduğu anlaşılmıştır..

Öğrencide kaygının oluşmasını tetikleyen düşünceleri, ileride ayrıntılarına gireceğimizi belirterek şöylece sıralayabiliriz:

  • Başarı kavramının yanlış tanımlanması
  • Elde edilen başarıların küçümsenmesi, başarıların tadını çıkaramama; buna rağmen başarısızlıkların abartılması
  • Sınav sonucu ile kendi kişiliğini özdeş tutma
  • Başarısını başkalarıyla kıyaslama
  • Aşırı genellemeler yapma
  • Duygusal davranma
  • Başarılı olmayı “zorunluluk” hale getirme
  • Öğrencinin kişilik yapısından kaynaklanan durumlar.
  • Yanlış tutumlar sergileme
  • Anne-babanın yanlış tutumlarından kaynaklanan durumlar.
  • Çocukluk dönemindeki sevgi eksikliği
  • Ailenin veya çevrenin yüksek başarı beklentisi
  • Sınavı, değerinden fazla önemli görmek
  • Sınavı, mutluluğunun tek seçeneği olarak değerlendirmek.
  • Olumsuz çevre ilişkileri
  • Panik içeren prensipler
  • Geleceğini gireceği sınava bağlı kılma saplantısı

Sınav Kaygısı Nasıl Ortaya Çıkar?

Kaygı, yukarıda sıraladığımız iç veya dış etkenler dolayısıyla ortaya çıkar… Bu tetikleyici düşünceler, öğrenci tarafından psiko-sosyal varlığına tehditmiş gibi algılanır. Bu algılama biçimi öğrencide sınav kaygısı düzeyini yükseltir. Kan basıncı yükselir, kalp atışları hızlanır, gerginlik ve heyecan duyguları yaşanır.

Sonuçta bu duygu onu, huzursuzluk, tartışma, unutkanlık, düşünme gücünde azalma, sık sık tuvalete gitme, içe kapanma, şaşkınlık, telaş, panik, umutsuzluk, iştahsızlık, bir sınavdan önce gevşeyememe veya sınavda bildiklerini unutma hallerine kadar götürebilir.

Sınav Kaygısı ve Başarı Arasındaki İlişki Nedir?

Yüksek sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin, normal sınav kaygısı yaşayan öğrencilere göre başarıları çok daha düşüktür. Çünkü kaygı, en olumsuz etkisini böylesi önemli sınav zamanlarında gösterir. Gazete ve televizyonların sınava yakın zamanlarda yaptıkları yayınlarda öğrencilerimizin % 25′ inin yüksek sınav kaygısı yaşadığından bahsediyor. Ancak bizim kanaatimiz bu oran, belirtilen yüzdenin çok çok üzerinde. Çünkü Türk insanın genel yapısı ve Türkiye’nin sosyo-ekonomik şartları hepimizce bilinen bir konu.

Kızlar mı Yoksa Erkekler mi Daha Çok Sınav Kaygısı Yaşıyor?

Şüphesiz kaygı-cinsiyet bağlantısında, kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha yüksek sınav kaygısına sahip olduğunu kestirmek güç değildir. Ancak sınav kaygısının olumsuz etkileri açısından bakıldığında, erkek öğrencilerin daha çok etkilendiklerini görüyoruz.

Zeka Düzeyinin Sınav Kaygısı ile İlgisi Var mı?

Araştırmalar, kaygının olumsuz ve ket vurucu etkilerinin orta ve düşük zeka düzeyindeki öğrencilerde ortaya çıktığını gösteriyor. Oysa özellikle çevrenin yüksek başarı beklentisi ve ailelerin yanlış tutumları dolayısıyla zeka düzeyi yüksek öğrencilerde kaygının olumsuz etkileri daha belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Anlaşılan o ki, kaygının Biyoloji ve Coğrafyası yoktur(!)

Sınav Kaygısı İnançlarımızın Bir Ürünü mü?

Kaygı, gerçekçi ve akılcı olmayan inançlarımızın bir ürünüdür. İnançlarımızın temelinde de bakış açılarımız ve zamanla oluşturduğumuz yargılar vardır. Örneğin “Başarılıyım” veya “Başarısızım” gibi yargılar inanç haline dönüşerek kaygı duygusunu oluşturur. İşte o yanlış inanç örneklerinden birkaç tanesi:

  • “Başarısız olursam aptal ve beceriksiz olduğum ortaya çıkacak”
  • “Kazanamazsam, herkes hakkımda kötü düşünecek”
  • “Sınav başaramazsam akıllı olmadığımı düşünürüm.”
  • “Başarısız olursam, kendimle ilgili düşünceler değişir. “

Mademki, kaygılı olma durumu, gerçekçi olmayan inançların bir sonucu, o halde siz de sol beynimizin mantık özelliğinden yararlanarak akılcı inançlar geliştirin.

İnançların kendi kendilerini gerçekleştiren kehanetler olduğunu da unutmayın. Peki ya varsayımlar? -se,-sa… Bunlar ne kadar mantıklı? Evet, çok doğru teyzemin sakalı olsaydı, dayım olurdu.

Zihninizdeki ve gönlünüzdeki tüm batıl inançları ve onların putlaşmış düşüncelerini yıkmaya ne dersiniz?

Oğuz Bal

Share
Published by
Oğuz Bal

Recent Posts

Üslup Çeşitleri ve Doğru Üslup Belirlemenin Önemi

Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…

4 yıl ago

Konuşmayı Nasıl Eğlenceli Hale Getirebilirsiniz?

Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…

4 yıl ago

Dinleyiciler Nasıl İkna Edilir?

Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…

4 yıl ago

Yöneticiler için Zaman Yönetimi Teknikleri

Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…

4 yıl ago

Etkili Bir Konuşmaya Nasıl Başlanmalı?

Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…

4 yıl ago

Etkili Bir Konuşmaya Nasıl Hazırlık Yapılır?

Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…

4 yıl ago