Categories: Başarı

Zorluklarla Mücadele Etme ve Başarıya Ulaşma Yolları

Hayatta karşımıza çıkan zorluklarla mücadele etmem ve başarıya ulaşmak için aşmamız gereken bazı engeller vardır. Zorlukları aşıp başarılı olmak istiyorsanız öncelikle bu engelleri tanımanız gerekir.

Başarıya Giden Yolda Engellerinizi Tanıyın

Başarıya giden yolda, iç engeller ve dış engeller olmak üzere iki tür engelle karşılaşırız. Engellerin en zorlayıcısı iç engellerdir. İç engeller, kendi inanç, düşünce ve tutumlarımızdan kaynaklanır. İç engeller, içimizde olduğu için, onların farkında bile olmayabiliriz.

Dış engelleri aşmak için iç engelleri aşmak, zihinsel bariyerleri kaldırmak gerekir. Dış engeller, zamanla kendiliğinden ortadan kalkabilirler. Ancak iç engelleri ortadan kaldırmak için; kişinin kendisiyle mücadele etmesi, olumsuz düşüncelerini değiştirerek yerine olumlu düşünceleri yerleştirmesi gerekir.

Zorluklara karşı tutumumuz, onların ne olduğuna ve kendi güçlerimizin yeterliliğine dair inançlarımızdan kaynaklanır. İnançlarımızı; geçmiş yaşantılarımız, iç ve dış telkinler ve eğilimlerimiz belirler.

Zorluklarla Mücadele için Neler Yapılmalı?

Engellerle mücadele etmek için; sabırlı olmak, esnek olmak, kararlı olmak, bakış açısını değiştirmek, kendini geliştirmek ve modelleme yapmak gibi seçeneklerimiz vardır. Bir başka seçeneğimiz daha var. O da elde etmek istediğimiz sonuçtan vazgeçmektir.

Hedeften vazgeçmek, insanların birçoğunun tuttuğu yoldur. Çünkü kolay gözükür. Vazgeçmek dışındaki tüm seçenekler çaba gerektirir. Kısa vadede durum böyle gözükse de, uzun vadede vazgeçmenin daha büyük zorluklara yol açtığı, hedeflere ulaşmak için mücadele etmenin ise büyük kazançlar sağladığı bilinmektedir.

Zorluklarla mücadeleden vazgeçmek, Sınırlayıcı inançların teşvikiyle olur. Sınırlayıcı inançlar; “yapamam, yetersizim, çalışsam da olmaz” ve benzeri olumsuzluk içeren sözcüklerdir. Zorluklarla mücadele etmek isteyen kişi, öncelikle sınırlayıcı inançlarına karşı savaş açmak zorundadır.

Zorluklar karşısında sergilenen tutumlardan bir tanesi “…saydı” tutumudur. Kişi karşısına çıkan zorluğu gidermek için, kendi kaynaklarını kullanmak yerine başka kaynakları işaret eder ve “o olsaydı, olsaydım” yaklaşımını sergiler. Bu yaklaşım, yenilgiyi makul gösterme yaklaşımıdır. Kişinin kendisini psikolojik olarak rahatlatma çabasıdır. Bu tavrı sergileyenler, hiçbir zorluğun üstesinden gelemezler.

Zorluklar karşısında sergilenen tutumlardan bir diğeri ise farkındadır ve onu kabul eder. Ancak pes etmez. Onunla baş edebilmenin yollarını arar. Zorlukların üstesinden gelerek büyük başarılar elde eden kişiler, bu tutumu sergileyen kişilerdir. Bu kişiler bilirler ki, “eğer önlerinde bir engel yoksa başarı üretme şansları da yoktur.”

Şartlar ne olursa olsun, karşılaştığımız zorluklarla mücadeleye girişmeliyiz. Kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanarak, en yüksek performansımızı göstermeye çalışmalıyız. Böylece her zaman kazançlı çıkaran tutumu sergilemiş oluruz. Sorunun değil, çözümün bir parçası olmuş oluruz.

Yolumuza engeller çıktığında; ya bir yol bulmalı ya da yeni bir yol açmaya girişmeliyiz. Asla yoldan çekilmemeliyiz. Yoldan çekildiğimiz sürece hiçbir yolu baştan başa yürüyemeyiz. Çünkü hayatta, içinde engel bulunmayan hiçbir başarı yolu yoktur.

Engellerle karşılaşınca amacımızı gerçekleştirdiğimizde ortaya çıkacak resmi zihnimizde canlandırmalıyız. Eğer, o resim bizim için anlamlı bir resimse, tüm engelleri gölgede bırakacaktır.

Zorlukları Yenerek Başarıya Ulaşın

Zorlukları Yenmek için Modelleyin

Zorluklarla mücadele etmenin bir yolu da, daha önce o yolu başarıyla tamamlamış kişileri modellemektir. “Nasıl bir tutum sergilemişler, nasıl bir duyguyla hareket etmişler, neler yapmışlar?” Onlar gibi meseleleri ele alarak, çözüme ulaşmamız her zaman mümkündür.

Başarılı olmak istiyorsak, öncelikle kendi kendimize dert üretmekten vazgeçmeliyiz. İçindeyken çok zorlayıcı olan bir çok problemin, kısa bir süre sonra anlamsızlaştığını çoğumuz tecrübe etmişizdir. Bu tür problemlerin farkında olmak için, şu çalışmayı yapabilirsiniz.

Elinize kağıt kalem alın ve size rahatsızlık veren, canınızı sıkan şeyleri yazın. Kağıdı bir tarafa koyun. Bir hafta sonra kağıdı elinize alın ve artık sorun olmaktan çıkan maddelerin üzerini çizin. Maddelerin ne kadar azaldığını görmeniz şaşırtıcı olmamalı.

Karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelmek için, yapacağımız en öncelikli şey, bütün gücümüzü bir noktaya yoğunlaştırmaktır. Bizi zorluklar mahvedemez. Bizi mahveden, zorluklar karşısında kuşandığımız yanlış düşünce ve tutumlardır.

Büyük zorluklarla karşılaştığınızda, küçük problemlerle uğraşmayın. Küçük problemlerle uğraşmak bir kaçıştır. Bir erteleme davranışıdır. Zorluklarla karşılaştığınızda ilk önce en büyüğünü hedef alın. Bütün gücünüzle onun üstüne gidin.

Vakit geçirmeden, cesaret ve kararlılıkla mücadele edin. En büyük zorluğu aştığınızda, diğer zorlukların problem olmaktan çıktığını göreceksiniz.

Herhangi bir problem karşımıza ilk defa çıktığında, gözümüze olduğundan büyük görünebilir. Böyle durumlarda acele etmemek gerekir. Biraz kendimizi dışarı çekmemiz ve olaya kuş bakışı bakmamız halinde, problemi gerçekçi bir şekilde değerlendirebiliriz. Problemleri sakin kafayla değerlendirmek için, kır gezisi yapmak, birçok ünlü iş adamı ve düşünürün tatbik ettiği bir metottur. Zorluklarla karşılaştığımızda, yanımızda destek olabilecek veya yardımına başvurabileceğimiz kişilerin olması bize avantaj sağlayabilir. Ama yanımızda bulunan kişilerin karamsar, felaket tellalı ve konunun uzmanı olmamaları halinde, olduğumu durumdan daha kötü bir duruma düşmemizde mümkündür.

Karamsar kişiler, cesaret kırıcıdırlar. Her şeyin değerini tahrip eden, öldüren birer suikastçılardır. Karamsar kişileri hızla yanınızdan uzaklaştırmanız ya da hızla yanlarında uzaklaşmanız, her zaman yararınıza olacaktır.

Size ağırlık veren her türlü olumsuz tutumu, düşünceleri zihninizden uzaklaştırın. Kendinizi başkalarından daha değersiz görmeyin. Kaybettikleriniz şeyler için gereğinden fazla üzülmeyin. Başarısızlık olasılığına takılarak, iç enerjinizi tüketmeyin. Zorluklarla mücadele etmenizi sağlayacak kabiliyetlerinizi geliştirmeye çalışın.

Engeller ve zorluklar hayatın bir gereğidir. Zorluklarla mücadele etmek, hayatın ta kendisidir. Mücadeleden kaçmak ise ölümdür. Kötü olan engeller, zorluklar değildir; uyuşukluk, tembelliktir. Zorluklar başarı fırsatı sunar. Sunulan başarıya ulaşmak için, zorlukları basamak olarak kullanmalıyız.

Zorluklar, yeteneklerimizin sınırlarını görmemizi ve becerilerimizi geliştirmemizi sağla. Zorluklar hayatımızın bileytaşlarıdır. Bizim keskinleşmemizi sağlarlar. Dolayısıyla engelleri taşınması ağır yük olarak değil, birer fırsat olarak değerlendirmeliyiz.

Kişi zorlukların ne kadar yenerse, hayatta da o kadar kazançlı ve başarılı olur. İnsanları büyük yapan, karşılaştıkları ve mücadele ederek üstesinden geldikleri büyük zorluklardır.

Zorluklara karşı savunma gücünü, öğrenmekle elde ederiz. Öğrenmenin en pratik ve ekonomik yolu okumaktır. Yapacağınız işler ne kadar çok zaman gerektiriyorsa, o kadar zaman okumaya vakit ayırmalısınız. Çünkü zihin ne kadar çok çalışırsa, o kadar verimi artar. Bir insan ne kadar çok öğrenirse, o kadar çok güçlü olur ve o kadar çok ilerler. Öğrenmeye vakit ayırmayanlar, kesinlikle cahil ve güçsüz kimselerdir.

Zamanında ve doğru kararlar vermekte, zorluklara karşı direncimizi artırır. Kararsızlık, zihin yoğunluğuna ve yorgunluğuna yol açar. Kişiyi tereddüde düşürür. Tereddütler, endişeler, iç enerjiyi bitirir. İradeyi güçlendirerek ve zihni dinlendirerek bu yorgunluktan kurtulmalısınız.

Karşınıza çıkan zorluklarla hemen yüzleşin. Mücadelenizi ertelemeyin. Mücadelenizi ertelediğiniz her seferde, düşmana bir kalenizi teslim edersiniz. Mücadelenizi erteledikçe zorlukların daha da beslersiniz.

Zorlukların karşısında kararlı durun. Korkularınıza teslim olmayın. Cesaret ve kararlıkla ileri atılarak, en iyiyi elde edin. Zorluklar karşısında boyun eğmeyin. En iyi savunmanızı yapın. En iyi savunma ise saldırıdır. Eğer zorlukların üstesinden gelerek, hedefinize ulaşmak istiyorsanız, bütün gücünüzle zorluklara göğüs germek ve onların üzerine hücum etmek zorundasınız.

Engelleri Aşarak Başarıya Ulaşın

Geri çekilmek, kararsız kalmak, o mücadeleyi kaybetmenize neden olur. Her şeyi oluruna bırakmayın, vazgeçmeyin, yılmayın. Korku ruhu öldürür. Korkularınızın üstüne gidin. Unutmayın, dünyayı cesaret yönetir. Kendinize güvenin.

Zorluklarla Baş Edebilmek için Kendinize Güvenin ve Sabredin

Zorluklarla mücadelede en iyi yol sabırdır. Sabırlı olan insanın aşamayacağı zorluk yoktur. Başarı üzerine yazılan kitaplar, sabrederek başarılı olan kişilerin öyküleriyle doludur. Süleyman Demirel’in, Abraham Lincoln’un hayatları buna birer örnektir. Büyük zorluklarla karşılaştılar. Defalarca başarısızlık duygusunu yaşadılar. Yaşadıkları sıkıntılara sabrettiler. Sabrettikleri için de, ülkelerinde en üst statüye ulaştılar.

Hayat bir oyundur. Bu oyundaki rolümüz, biz “bitti” deyinceye kadar devam eder. Oyundan erken çıkmayın. Sonuna kadar devam edin. “Artık bu son” diyerek yaptığınız son hamleden sonra, kendinize bir şans daha tanıyın.

Seyisler bilirler. Sıradan atlarla, iyi atların arasındaki fark şudur: Sıradan at, var gücüyle koşar ve gücü tükenince durur. İyi at da var gücüyle koşar ve gücü tükenince durur. Durduktan sonra bir adım daha atar.

Başlangıçta şansızlıklar yaşarsanız, ümitsizliğe kapılmayın. Bugün yapamadığınızı yarın yapabilirsiniz. Yarın farklı bir gün. Yarın tüm gücünüzle işinize yoğunlaşın ve iki kat daha fazla çalışın. Başarısız olursanız metodunuzu değiştirin ve yeniden tüm gücünüzle çalışın. Eğer böyle yaparsanız zorluğun üstesinden gelir, her amacınızı gerçekleştirirsiniz.

Zafer yumruğunuz daima havada olur. Eğer her şey ters gidiyorsa, siz düzgün düşünün. Bu yaklaşım sayesinde psikolojik dayanıklılığınızı artırabilirsiniz

Nasıl düşünürseniz kendinizi öyle hissedersiniz. Tüm düşünceleriniz, duygularınız ve davranışlarınız birbirleriyle doğrudan ilişkilidir. Düşüncenizi değiştirirseniz, buna bağlı olarak duygularınız ve davranışlarınızda değişir.

Duygusal problemlerimizin nedeni başımıza gelenler değildir. Başımıza gelenleri yorumlayış biçimimize göre duygusal tepki veririz. Bu nedenle rahatsızlık duymamıza neden olan duygular değiştirmek, ancak düşüncelerimizi değiştirmekle mümkün olacaktır.

Düşüncelerimizi mantıklı ve mantıksız olmak üzere iki şekilde ele alabiliriz. Mantıklı duygular, olumsuz olaylara karşı sağlıklı olumsuz duygular geliştirmemizi sağlar. Mantıksız düşüncelerimiz ise yıkıcı tutumlar geliştirmemize yol açarlar.

Mantıklı inançlarımız zorluklarla mücadele etmemizi sağlarken, mantıksız inançlarımız işlerin daha kötüleşmesine neden olur. Mantıklı inançlarımız hedeflerimizi gerçekleştirmemize katkı sağlarken, mantıksız inançlarımız hedeflerimizi göz ardı eder.

Mantıklı inançlarımız akla uygundur. (İstekler, arzular ve tercihlerden oluşurlar). Mantıksız inançlar ise akıl dışıdırlar. (Koşulsuz talep ve emirlerden oluşurlar). Mantıklı inançlarımız gerçekle tutarlıdır ve sağlıklı duygular doğurur. Mantıksız inançlarımız ise gerçekle tutarsızdır ve duygusal-davranışsal yönden kötü sonuçlar doğururlar.

Oğuz Bal

Share
Published by
Oğuz Bal

Recent Posts

Üslup Çeşitleri ve Doğru Üslup Belirlemenin Önemi

Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…

4 yıl ago

Konuşmayı Nasıl Eğlenceli Hale Getirebilirsiniz?

Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…

4 yıl ago

Dinleyiciler Nasıl İkna Edilir?

Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…

4 yıl ago

Yöneticiler için Zaman Yönetimi Teknikleri

Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…

4 yıl ago

Etkili Bir Konuşmaya Nasıl Başlanmalı?

Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…

4 yıl ago

Etkili Bir Konuşmaya Nasıl Hazırlık Yapılır?

Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…

4 yıl ago