NLP Teknikleri
NLP’de bazı kavramlar vardır ki, bunlar kilit (ya da anahtar) görevindedir. Bunlar idrak etmeden ilerlemek zordur, diyelim. Tesadüfen ulaşılan hedef, yola çıkma amacın olmamalı. Bu yüzden anlamadığını düşündüğün satırları bir kez daha oku lütfen. Oku ve gözlerini kapa. Anladığına ilişkin bir resim oluştur zihninde. Sil o resmi ve yeniden oluştur. Bir süre sonra, resme ihtiyaç duymayacaksın. Eksikler kendiliğinden kapanacak.
NLP Varsayımları
NLP varsayımları, NLP uygulayan birinin kendisinde ve dünyada, daha kolay ve etkili bir şekilde değişim yaratmak için faydalı bulacağı inançlardır. Burada vurgulanacak nokta, bu varsayımların “doğru”luğunu ispatlamak değildir. Vurgu “yarar” üzerinde olmalıdır. Pek çok varsayım vardır.
Birkaçını örneklendirelim:
Kullandığın harita, sahip olduğun arazinin kendisi değildir. Bu NLP varsayımı, Alfred Korzybski kökenlidir. Bu Polonya doğumlu, Amerikalı dil bilimci ve mühendis, 20. Yüzyıl Genel Semantik’inin kurucusu olarak kabul edilir. Dili kullanma ve dile tepki verme biçimlerini incelemiş, insana dair düşünceleri kuşaktan kuşağa aktarma yeteneğini geliştirmeyi amaçlayan bir dilbilim felsefesi oluşturmuştur. Çalışmaları başta NLP teknikleri olmak üzere pek çok disiplinde itibar görmüştür: Pedagoji ve Gestalt terapisi gibi. Sanırım Scientology’ye olan katkılarını da hesaba katmak gerekir. İzafiyet teorisi Kuantum Mekaniği ve Matematiksel Mantık da cabasıdır.
Alfred Korzybski, yukarıdaki NLP varsayımıyla, sözcüklerle gerçeklikler arasındaki farkı betimlemek istemiştir. Sözcükler, kişilerdeki düşünme yetisini etkilemektedir. Kah sınırlayıp kah özgürleştirmektedir. Ancak sözcüklerin anlattığı şeyler hakikatin ta kendi olmayabilir. Bu da ancak Aristotelesçi olmayan bilimsel bir felsefeyle açıklanabilir. Bir haritaya sahip olman, haritanın üzerinde dağların, ovaların yahut nehirlerin, denizlerin olması, gördüklerinin sana ait olduğu anlamına gelmez.
Değişen çağın ruhuna ayak uydurmak adına da yapılır bu, kişiden kişiye değişen karakter özelliklerine göre de… Aşağıdaki varsayımlar en yaygın olanlarıdır:
İletişim, söylenilenlerden çok daha fazlasıdır. Beden, sözcüklerin çok ötesinde iletişim kurar. İletişimin hakiki anlamı, sorularıma yahut davranışlarıma verilen yahut tepkilerdir.
İnsan değişmek için ihtiyaç duyduğu her şeye sahiptir. Sadece bunlara doğru zamanda, doğru yerde ulaşacak kadar. Şanslı değildir.
Her davranış, pozitif bir niyete, değerli bir içeriğe hizmet eder. Her davranış, her zaman pozitif sonuçlanmayabilir. Mühim olan o davranışın öğrenebileceğin yeni bir sonuç oluşturmasıdır.
Başarısızlık diye bir şey yoktur, sadece geri bildirim vardır. Açıklaması gereksiz… Her sonuç yararlıdır. Tepki vermekten yahut görmekten nefret edebilirsin, ancak başarısızlık sayesinde kazandığın bilgi çok değerlidir.
İletişimin anlamı alınan tepkidir. Eğer birisi bir şeyi yapabiliyorsa, bu, onun model olarak alınabileceğini ve başka birine öğretilebileceğini gösterir. Hakarete uğradığında, hakarete uğramana sebep olan şeyden başka bir şey dene. Benzer bir ifadeyle eğer istediğin tepkiyi almıyorsan, farklı bir şey dene.
İnsanlar mükemmeldir. Kimse “yıkılmış” değildir. Şimdi yaptıkları, hayatlarını mahvetse bile, iyi yaptıkları bir şeydir. Mesele, sadece şimdi nasıl işlev gördüklerini bulmak… Böylece yaptıklarını değiştirerek daha cazip buldukları başka bir şey yapmalarına yardım edebiliriz. Evet: her insanda ihtiyaç duyduğu şeyler mevcuttur.
Temsil Sistemleri ve Alt Kimlikler
NLP teknikleri arasında önemli bir yeri olan temsil sistemleri sadece beş duyudan ibarettir. Bizler dünyayı görme (imgeler), işitme (sesler), kinestezi (dokunma ve içsel duygular), tat alma (tatlar) ve koklama (kokular) duyularıyla betimleriz. Kendimizi güneşli bir plajda yatarken resmederiz, cankurtaranın bağıran sesini duyarız, mayomuzda sadece kumun yaratabileceği duyumsamayı hissederiz, öğle yemeği için getirdiğimiz yumurtalı sandviçleri yer ve köpüren dalgaların kokusunu teneffüs ederiz. Düşünmemiz bu imgelerden, seslerden duygulardan ve genellikle daha az mertebede, tatlardan ve kokulardan oluşur. Deneyimlerimizin bütünü belleğimizdeki bu duyular vasıtasıyla yeniden canlandırılır ve yeteneklerimize ve inanışlarımıza hakim olur.
Meta Model
Çok basit olarak, meta-model bir kişinin iletişimindeki açık anlamı bulmak için tasarlanmış sorular dizisidir.
Meta model, üç sacayağı üzerine kurulur: Anlam kayması, anlam kaybı (silinmesi) ve genelleme. Meta-model amacı: genellemeleri anlaşılır hale getirmek; ifadedeki yahut göndermedeki belirsizlikler, yetersizlikleri gidermek; anlam kaymalarını düzeltmek; dilin derin yapısını ortaya çıkarmaktır.
Duyusal Keskinlik
Bir insanın düşünce süreci fizyolojisiyle yakından bağlantılıdır. Soru şudur: Eğer bunu ona söylemediysen, onu nasıl bilebilir? Dikkat et; kalabalık içinde sıkıntılı olan insanı anlamakta güçlük çekmeyiz. Soru şudur: Niçin? Acaba sıkıntılı kişinin alnında, “SIKINTILIYIM” mı yazıyordur? Elbette değil. Bedeni bize ipuçları verir: düşük omuzlar, yere bakan gözler, aşağı eğilmiş baş. Duyusal keskinlik, bu gözlemleri daha açık anlaşılabilen ipuçlarının ötesine götürür ve bu fiziksel geri bildirimi, iletişimden mümkün olduğunca fazla kazanım sağlamak için kişinin sözlerine ilave olarak kullanılır.
Milton Modeli
En önemli NLP teknikleri arasında bulunan Milton modeli, Modern hipnozla terapinin babası olan Milton H. Erickson’dan alınıp türetilen bir dizi dilbilim modeli şeklinde ifade edilebilir. Bu dil modelleri, kişiye bunu zihninde nasıl deneyimlediğine müdahale etmeden yol göstermek amacıyla kullanılır.
Meta Programlar
Meta programlar, dünyayı algılarken kullandığımız filtrelerdir. Şu eski, bir bardağın yarı boş veya yarı dolu olduğu vecizesi bir örnektir.
Çapa
Tüm yaşam çapalardan oluşur. İlk aşk… ilk öpüşme… ilk veda… ikili ilişkilere dair her şey bir çapadır. Çapanın iki temel özelliği vardır: tetikleyicilik ve etkililik.
İnsanlar hayatları boyunca yaşadıklarını, çoğu kere bilinçsizce biriktirirler. Edinilen tecrübeler, gün gelir, bazen bir söz bazen bir darbe, bazen bir öpücükle, bulundukları yerde çıkıp, günümüze taşınırlar. Dışarıdan gelen (yahut bizzat kendimiz tarafından üretilen) bir şey (adı her ne ise) sayesinde nükseden hatıralar imgesi, kişi de belli bir duygu durumu yaratır. İşte NLP eknikleri arasında bulunan çapa atma tekniği budur.
Refraiming (Yeniden Çerçeveleme)
Biraz teferruatlı bir konudur. Reframing; başka bir deyişle yeniden çerçevelemek. Basite indirgeyerek açıklaması: Kişiyi meşgul eden, rahatsız eden, heyecan duymasını engelleyen, başarısız kılan vb. şeylerin (ki bu bir ifade de olabilir) doğasında değişiklik yaparak, yapısını ve bağlamını değiştirerek, o şeyin başka, özünde de kişiye yararlı bir içeriğe kavuşmasını sağlamaktır.
Uyum
Uyum, NLP dilinde, bir insanın kendisini, duygusal anlamda başka bir insana göre ayarlayarak ve uyum sağlayarak onun iç dünyasına girmeyi tanımlar. O kişiyle birlikte salınma, onu hissetmeye çalışma sürecidir.